Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum ve Ağladım-PAULO COELHO

'Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım', yazarın Türkçe'deki ikinci kitabı. Bu kitap, bir tutkunun, bir aşkın öyküsü. Öyle bir aşk ki, bir kadınla bir erkek arasındaki tutkunun, giderek bir sonsuzluk tutkusuna dönüştüğünü görüyoruz. 'Paulo Coelho', gerçekle gerçeküstünü, ülkesinin mitolojisinden yararlanarak bütünleştirebilen ilginç bir yazar; bu romanında, dünyanın gizlerini içinde taşıyan bir aşkın öyküsünü dile getiriyor. Yirmi üç dile çevrilen ve dünyada 2,5 milyon okurla buluşan bu romanın da 'Simyacı' gibi sevilerek okunacağını umuyoruz.
Kitaptan Alıntılar:
1. Yalnızca içinde bulunduğun anı yaşamaya çalış. Eskiyi anımsamak, bizden daha yaşlılara özgüdür.
2. Aşk belki de vaktinden önce yaşlandırıyor bizi; sonra, gençlik uçup gittiğinde yeniden gençleşmemizi sağlıyor.
3. Yıllardan beri, önceden planlamadan yaşadığım ilk akşamdı.
4. Bilge kişi, sevdiği için bilgedir. Ahmak olana gelince, aşka akıl erdirdiğini ileri sürdüğü için ahmaktır.
5. Çocuk masallarında, prensesler kurbağalara öpücük verir ve kurbağalar sevimli prenslere dönüşür. Gerçek yaşamdaysa, prensesler prensleri öper ve prensler kurbağaya dönüşür.
6. Kimi insanların başkalarıyla araları bozuktur, kendisiyle arası bozuktur, yaşamla arası bozuktur. Bu kişiler tiyatro oynar ve oynadıkları oyunun metnini, yoksun bırakıldıkları şeye göre yazarlar.
7. İnsanın, düşlerini gerçekleştirmek adına verdiği savaşımda bazı başarısızlıklara uğraması, ne uğruna savaştığını bilmeden yenilgiye uğramaktan daha iyidir.
8. Tanrılar zarları atar ve kafesinde kapalı duran aşkı azat eder. Bu güç, yaratıcı ya da yok edici olabilir; kafesinden çıktığı sırada, rüzgarın hangi yöne estiğine bağlıdır her şey.
9. Seveceğimiz kişi, yanımızda tutabileceğimiz kişi olmalı.
10. Yaşamımızda bir kez, iki kez, on kez sevmiş olmamızın önemi yok; kendimizi her zaman bir bilinmezle karşı karşıya buluruz.
11. Pencereyi açtım. Ve de yüreğimi. Odaya güneş doldu, ruhuma aşk...
12. İnsanı en çok şaşırtan yine kendisi oluyor.
13. "Tanrım, inancımı yeniden bulmaya çalışıyorum, beni yarı yolda bırakma", diye dua ettim, içimdeki korkuyu uzağa iterek.
14. Bölünmüş bir krallık, düşmanların saldırısına karşı koyamaz. Kafasının içi bölünmüş bir insan, yaşamın yükünü gerektiği gibi kaldıramaz.
15. Beklemek insana acı verir. Unutmak acı verir. Ama ne karar vereceğini bilememek, acıların en büyüğüdür.
16. Senin dünyan buysa, onun bir parçası olmayı öğrenmem gerekiyor.
17. Yıllar boyu yüreğime karşı savaşmıştım, çünkü üzülmekten, acı çekmektn, terk edilmekten korkuyordum.
18. Üzülme: Günün birinde bir erkeğe rastlayacaksın. Kendini riske atmadan sevebileceğin bir erkeğe.
19. Üçüncü kattan düşmek de, yüzüncü kattan düşmek kadar hasar bırakırdı. Düşeceksem, çok yükseklerden düşmeliydim.
20. Tanrıyı aramaya kalkan kişi, yalnızca zaman yitirir.
21. Mutluluğm için savaşacağım.
22. Yaşamınızı, Tanrıya götüren bir yola dönüştürün. Kendi mucizelerinizi gerçekleştirin.
23. neden şu dağlar gibi olmayalım? -bilge, yaşlı ve yerli yerinde?
24. bunun bir bedeli vardı ve ben bu bedeli ödemeye hazırdım.
25. Başkalarının yaşamını hiçbir zaman yargılayamayız, çünkü insan çektiği acıyı, nelerden vazgeçtiğini yalnız kendisi bilir.
26. İnsanın, inancını kanıtlaması için ille de dağları yerinden oynatması gerekmez. Acıya tek başıma katlanmaya, onu kimseyle paylaşmamaya hazırdım.
27. Aşk kalıcıdır; değişenm yalnızca insanlardır.
28. Efsaneye göre, Piedra Irmağı'nın suları o kadar soğukmuş ki, bu sulara düşen herşey -kağıtlar, böcekler, kuş tüyleri- taşa dönüşürmüş. Acınızı bu sulara bırakmak, belki de size iyi gelir, kimbilir?
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home