Aşk ve Gurur- JANE AUSTEN
Aşk ve Gurur, İngiliz edebiyatında romantizmin sono erip reailzmin başladığı bir dönemin habercisi olarak kabul edilmektedir. Romanda, oldukça sınırlanırılmış bir çevrede İngiliz aristokrasisinden ve alt tabakadan insan ilişkileri ince bir mizahla bir aşk öyküsünün fonunda sunulmaktadır. Yayımlandığı dönemde büyük bir ilgiyle karşılanan bu romanın İngiliz edebiyatında önemli bir yeri bulunmaktadır. Aşk ve Gurur: Önyargı ve gururun kıskacı.
İngiliz klasik edebiyatının en önde gelen adlarından olan Jane Austen kendi yaşayıp öldüğü İngiltere'sini romanlarında derinlemesine işlemiş ve unutulmaz kişiler yaratmıştır. Ünlü İngiliz devlet adamı Winston Churchill'in başucu kitaplarından biri olan Somerset Maugham'ın 'On İngiliz klasik romanlarından biri' diye tanımladığı, Pride and Prejudice - Aşk ve Gurur düzeyde tatlı bir aşk öyküsü, nefis bir sosyal komedidir. Aşk uğruna huyunu değiştiren bir genç erkekle, kararını değiştiren bir genç kızın öyküsü. Derine inince, o enfes diyalog ve gözlemleriyle keskin bir sosyal komedi karşımıza çıkar. Ama bunun da derininde Jane Austen'in hayat görüşü yatmaktadır. Uygarlık eşittir denge. Jane Austen insan enerjisiyle insan mantığının arasında denge kurulmasını uygar yaşam için zorunlu görmektedir
İngiliz yazar Jane Austen'ın, ilk kez 1813'te yayınlanan Aşk ve Gurur (Pride and Prejudice) adlı eseri bütün zamanların en romantik kitabı seçildi. Romantik Yazarlar Birliği'nin 700 üyesi arasında yapılan ankette ikinci sıraya Charlotte Bronte'nin Jane Eyre adlı romanı, üçüncü sıraya da Margaret Mitchell'ın beyazperdeye de uyarlanan Rüzgar Gibi Geçti (Gone With the Wind) adlı yapıtı yerleşti.
Dördüncü sırada ise Daphne Du Maurier'ın Alfred Hitchcock'un imzasıyla sinemaya aktarılan Rebecca'sı var.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home