KİTAPLARIM

Yıllar boyunca okuduğum kitapların bir listesini tuttuğum ve kitapların konularına da yer verdiğim kütüphaneme hoşgeldiniz!

Fotoğrafım
Ad:
Konum: Istanbul, Türkiye
myspace layouts

myspace layouts

MySpace Layouts

MySpace Layouts

  • Antoloji
  • Yeni Sayfa
  • Timas Yayınları
  • Perşembe, Ocak 12, 2006

    Ekmeğimi Kazanırken- GORKİ


    Bu iğrenç şeyleri niçin anlatıyorum? Ne gereği var, değil mi? O zaman, şunu bilin ki, sayın okur, bu yalnızca eski bir olay değildir! Siz uydurma dehşetlerden hoşlanırsınız, korku öyküleri okumaktan zevk alırsınız, duygularınızın, hırpalayıcı kurgularla gıdıklanması hoşunuza gider, bundan hiç çekinmezsiniz. Ama ben gerçek korkunç olaylar biliyorum, günlük yaşamın dehşetli olayları bunlar işte, onları size anımsatmak duygularınızı zevksizce gıdıklama hakkımı kullanıyorum, böylece nerede ve nasıl yaşadığınızı kesinlikle anlayabilirsiniz.

    ... Bir kundura mağazasına çırak olarak verilir Gorki. Artık ekmeğini kendi kazanacaktır. Ama elleri kaynar çorba ile haşlanır ve buradan ayrılıp yine ninesinin yanına dönmek zorunda kalır. Elleri iyileşince, uzak akrabalarından bir mimarın yanına çırak olarak girer. Gorki mimarın evinde düpedüz hizmetçilik yapar. Bu ağır iş koşullarına ancak bir yıl dayanabilir. Oradan kaçarak Volga'da çalışan gemilerden birinde aşçı yamaklığı ve bulaşıkçılık eder. Gemiden ayrılınca, bir süre başıboş dolaşır. Kuş avcılığıyla yaşamını kazanmaya çalışır. Sonra yeniden mimarın yanına girer. Yine ayrılır ve bu kez bir ikon atölyesinde çalışmaya başlar. Kutsal resimler (ikonlar) satan bir mağazada tezgahtar yamaklığı yapar. Üçüncü kez olarak yine mimarın yanına girer ve inşaat işlerinde mimara yardımcı olur. Gorki tüm bu ağır iş şartlarına bakmaksızın, olanak buldukça sürekli okur. Bu yüzden başına olmadık işler gelir. Onda bu okuma tutkusu, yaşamı boyunca tükenmez. Bu yapıtında Gorki kısaca ekmeğini kazanma serüvenini anlatmaktadır.


    Maxim Gorki'nin ayrılmaz bir bütün oluşturan üç özyaşamöyküsü romanı, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarına olduğu kadar 19. yüzyılın bitiminde Rus küçük burjuva katmanlarının hayatına da alabildiğine nesnel bir ayna tutar. Büyük kentlerin uzağında, dünyaları küçük, hayata yönelik talepleri ve ihtiyaçları sınırlı, basit, dini inanç ile batıl inancın karışımından oluşmuş bir tutuculuğun zemininde ayakta durmak için çalışan bu insanların arasında varolma ve oradan çıkışın öyküsü, Gorki üçlemesinin de kaynağını oluşturur. Ekmeğimi Kazanırken, yazarın henüz bir çocukken dış dünyayı tanımaya ve hayata çok zor şartlarda tutunmaya çalışan insanların mücadelelerine tanık olma sürecini anlatır. Yazarın, ninesinin koruyuculuğu ile dış dünyanın acımasızlığı arasında gidip geldiği bu yıllarda, hayatının ikinci bir sığınağı da uzak akrabalarından bir mimarın yanıdır. Ekmeğimi Kazanırken: Toplumsal çevrenin dar dünyasından çıkış arayışı.

    0 Comments:

    Yorum Gönder

    << Home